dünyanın dört bir yanı
Noun
harekâtın bütün safhaları
Noun
rengârenk, her türlü renk.
to paint the house (in) all the colors of the rainbow: evi her türlü renge boyamak.
bu politikanın bütün dalları
Noun
melekelerine hâkim olmak
Verb
Herhangi Bir Biçimde Tutulan Veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü
Noun, International Law
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi
Noun, Law
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Din veya İnanca Dayanan Her Türlü Hoşgörüsüzlüğün ve Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri, Dine
veya İnanca Dayalı Müsamahasızlığın ve Ayırımcılığın Bütün Şekilleriyle Ortadan Kaldırılması Hakkında Bildiri
Noun, International Law
... için gereken herşeye sahip olmak
Verb
Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme
Noun, International Law
Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme
Noun, International Law
bir davanın bütün gerçeklerini birinin önüne sermek
Verb
Böyle rezillik olmaz!
Sentence
Bu kadar da olmaz!
Sentence
Olacak iş değil!
Sentence
Bu kadar da olmaz!
Sentence
Böyle rezillik olmaz!
Sentence
Olacak iş değil!
Sentence
bütün hükümet dairelerinin harcamalarını kontrol etmek
Verb
bütün aile üyelerine geçirmek
Verb
aklı yerinde olmak (bütün akli melekelerine sahip olmak
Verb
en iyisi istifa etmek olurdu
Bu kadar da olmaz!
Sentence
Olacak iş değil!
Sentence
Böyle rezillik olmaz!
Sentence
herkesin erişebileceği yerde